Tek kişilik senaryosu hakkında konuşmayacağım çünkü olacak olan şu: Koşacağız, ateş edeceğiz, siper alacağız ve oyunun sonuna doğru, emin adımlarla ilerleyeceğiz.

 

Epic Games'in asıl amaçladığıysa daha iyi grafikler, daha iyi bir oynanış değil; multiplayer alanında oyununun lider konumda olmasını istiyor  ve hatta bunu sağlamak için oyunun çıkış tarihini bir altı ay kadar ileri attı.

 

Biz de bugün burada, tek kişilik bölümü bir kenara bırakıp multiplayer heyecanına adım atacağız. Bakalım bu yılın sonunda, internet faturamızı hangi oyun şişirecek. (Eskiden olsa böyle derdik; şimdi neyse ki bu dert kalktı gitti.)

 

 

 

Gears of War serisinin ayakları her zaman yere sağlam bastı. İlk oyun bomba gibiydi. İkinci oyunda keza öyle. Ne var ki ikinci oyunun multiplayer kısmı biraz "tırt"tı. Neden diyecek olursanız, sunucu sorunları vardı diyip işin içinden çıkabilirim. Zaten Türkiye'de yaşıyoruz, zaten sunucular her zaman bizden uzakta, bir de bunlar işlemeyince, konsept tamamıyla çöktü. Epic Games, bu sefer sağlam bir atılım yapıyor ve dedicated sunucuları devreye sokuyor. Tabii ki bunlar Epic Games'in kontrolünde olacak ama önceki gibi sıralar bekleyip bekledikten sonra bir de oyundan düşüp sinir krizi geçirmeyeceğiz. Sunucularda, sorumlu kişi olarak gözüken oyuncu oyundan bir nedenle çıkarsa sunucu patlamayacak. Onun yerine bir başka oyuncu bu göreve atanacak ve oynanmakta olan oyun sekteye uğramayacak. Aynı şekilde, dedicated sunucularda oynuyor olduğunuz için bir takımın daha iyi ping'e sahip olması, diğer takımın da bu yüzden eziliyor olması mevzusu ortadan kalkacak.

 

 

 

Şu an beta aşamasında multiplayer oyunlar oynanmakta ve insanlar çok memnun. Bu memnun kişilerden öğrendiğimiz kadarıyla, oyunda yepyeni haritalarımız var. Örneğin Checkout. Yıkılmakta olan bir alışveriş merkezi burası ve sıkışık bir oyun alanı sunuyor. Thrashball ise şimdiden çoğu oyuncunun favorisi. Bu dağınık stadyumda uzun menzilli silahlarınızı rahatlıkla kullanabiliyorsunuz; yalnız eğreti duran skor tablosunun altında bulunmamak gerekiyor zira serseri bir kurşun, o koca panoyu kafanıza yıkabilir.

 

Oyun modlarında da elbette değişiklikler mevcut. Artık Guardian ve Submission adında iki bölüm yok. Bunlar Capture the Leader adındaki bir modda birleşmiş. Bu modda, oyuncular iki takıma ayrılıyor ve her iki takımında bir lideri bulunuyor. Amaç, takımın liderini tutsak etmek ve buna 30 saniye boyunca devam etmek. Tutsak durumunda da olsa, liderin eli armut toplamıyor. "B" tuşuna zamanında basmak, ona birkaç saniye kazandırıyor ve hatta onu tutsak eden oyuncu yara almaya başlarsa kendisini tutsak durumundan kurtarabiliyor. Bu modda lider konumunda olan oyuncuların, diğer oyunculara göre taktiksel alanda birtakım üstünlükleri de bulunuyor. (Düşmanların yerini görebilmek gibi.)

 

Yeni King of the Hill, eski modun Annex ile birleşmiş hali. Bulunduğunuz haritada, sürekli yer değiştiren dairelerin içinde durmaya çalışıyor ve puan topluyorsunuz ama eninde sonunda ölüyorsunuz. Neyse ki oyuna yeniden girdiğiniz bölgeler de değişim gösteriyor ki "kamp kurma" olayına mahal verilmesin.

 

Daha önce görmediğimiz ama birçok oyundan aşina olduğumuz Team Deathmatch de sonunda Gears of War'da karşımıza çıkıyor. Burada da her takım 20 canla oyuna başlıyor ve her ölen oyuncu, bu 20 candan bir tane eksiltiyor. 20 can da bittiğince, karşı takım bir puan kazanmış oluyor. İki puan kazanan takım da o oyunun birinci sayılıyor.

 

 

 

Oynanışta bir takım ufak değişikliker yok değil. Karakterler artık daha sağlam basıyor yere ve ancak "X" tuşuna basılı tutarak yerden silah alabiliyoruz. (Yaralanmış birini ayağa kaldırayım diye yanlışlıkla silah alma durum ortadan kalkıyor.)

 

Kazandığımız tecrübe puanlarıyla yine seviye atlıyoruz ama bu defa "ribbon"lar da oyunda yer ediyor. Bir bölümde artarda beş kişiyi öldürdünüz, ilk kanı siz döktünüz veya tetikçi tüfeğiylse 25 tane headshot yaptınız... Tüm bunlar değerlendiriliyor ve size bir isim olarak dönüş yapıyor. Ayrıca bu tip başarılarınız sürekli arkadaşlarınızla karşılaştırmaya sokuluyor ve onlara karşı bir üstünlük ederseniz, bu durumdan anında haberiniz oluyor.

 

Tek kişilik oyun bir yana, bu defa Gears of War'u satın aldığınız da, yanında Xbox Live aboneliği de satın almak isteyeceğinizden emin olabilirsiniz. Her şey şimdiki haliyle kalsa, cilası eksik olmasa bile, multiplayer alanında son derece başarılıl bir oyun olmuş sayılır Gears of War 3. Söylemedi demeyin...

 

 

 

Maalesef oyunun çıkış tarihi sonbahara ertelendi ama Epic Games, yakın bir zamanda sizin de oyunun multiplayer kısmını test etmenize olanak tanıyoacak. Nisan ayı içerisinde oyunun multiplayer demosunun yayımlanması bekleniyor ve eğer öyle olur şu an birçok oyuncunun beta testinde savaştığı haritalarda siz de savaşabileceksiniz.

 

 

 

 

Bu silahı ya seveceksiniz ya da nefret edeceksiniz. Aslında bildiğiniz pompalı tüfek ve bu yüzden hem yavaş, hem de odun gibi ateş ediyor; hassasiyet arayan avucunu yalar. Bunlara karşın çok güçlü bir silah ve düşmanınıza yeterince (Bayağı burnunun dibine girmeniz gerekiyor.) yaklaşırsanız, onu paramparça edebilirsiniz.

 

 

 

Makineli tüfeğin altına bıçağı takın, olsun size oyundaki en acayip silahlardan bir tanesi. Bu silah garip; çünkü "B" tuşuna uzun süre bastığınızda, karakteriniz Amerikan futbolu oyuncusu gibi koşamaya başlıyor ve önüne çıkana kocaman bıçağı saplıyor. Koşarken nasıl vurulmayacaksınız, sizi fark edenler sizden nasıl kaçmayacak, bunları ancak oynarken göreceğiz.

 

 

 

Sawed-off Shotgun kadar zor kullanılan bir başka silah da Oneshot. Adından birkaç şey anlıyoruz. Bu silah, rakibini kesinlikle öldürüyor ama bunu yapmak için de tek şansınız var. Oneshot çok ağır bir tetikçi tüfeği; hem ağır ateş ediyor, hem ağır doluyor, sadece tek bir yakınlaştırma seviyesine sahip ve çok ses çıkartıyor. Yani vurdunuz vurdunuz; yoksa bilin ki Azrail'le tanışan taraf siz olacaksınız...